Panky, yayında e-Spor anılarını anlattı

Beşiktaş’tayken HWA’ya yenildik. Kadromuz gayet güçlüydü fakat hiçbir şey yapamadık. HWA’ya yenildikten sonra play-off şansımız bitti. Uzun zaman sonra ligi 7. olarak tamamladım. Bu bana ağır bir mental hasar verdi. Kilo ve şeker hastalığı ile uğraşırken bırakma kararı aldım.
Yayıncıyken patron sensin, dükkanın vardır sabah gider kepenkleri kaldırırsın sonra geri kapatır evine gidersin. Ben yayıncılıkta o rahatlığı aldım.
Elwind bana ”Madem e-sporu bıracaksın, yayın neden yapmıyorsun?” dedi. Ben de “İyi hadi deneyeyim.” dedim. Yayıncılığı denedim ama o sıralarda e-spora açık bir kapı bırakıyordum çünkü yayın falan tutmazsa ne yapacağım diye düşünüyordum. Yayıncılık ile e-sporculuk arasındaki fark: e-sporcuyken sürekli birine hesap vermek zorundasın.
Dışarıdan bakınca bütün gün yemek yiyip oyun oynuyora benziyoruz ama öyle değil. Twitter’a girince ”Şunu takımdan atın.” gibi yorumlar geliyor. E-spor bir yerden sonra bayıyor.
Yıllardır performansım sürekli aynı, hiç üstüne koyamadım. Bir de yayın yapmayı deneyeyim dedim. Yayıncılığı daha çok sevdim.
Yayıncılıkta patron benim, e-sporda işçiydim.
Espor bana bir sürü güzel dost, bir sürü güzel arkadaş kazandırdı.
Esporculukta yayıncılıktan çok daha fazlasını kazanıyordum.

Ben yayıncılığa başlarken e-spordan kazandığımın yarısına bile tamamdım. O yüzden para önemli olmadı. Para istesem e-sporculuğa devam ederdim.
Beşiktaş’tan sonra güzel para öneren birkaç takım daha geldi. Ama artık ben scrim atamam.
E-sporda iken diyet yapmak çok zor. Ben salata yerken başkası hamburger yiyordu. Bana zor geliyordu.
Yayıncılık için birkaç yerden iş teklifi aldım. 1-2 aya yayınlar çok güzel olacak.
E-sporda en çok eğlendiğim zaman Çilekler’de geçirdiğim zamandı.
Lelouch, Çilekler’de koçluk yaparken oyun evi, kız arkadaşının evine yakın diye gelmişti.
Şükrü, Çilekler döneminde bize Overwatch aldırmıştı. Scrim atmak yerine Overwatch oynuyorduk.

SteamAVM Dünyadan eSpor Haberleri